Bir Yudum Kahve, Bir Parça Çikolata, Beyoğlu’ndan Gelen Bir Hikâye…
Beyoğlu’nun taş sokaklarında yürüdüğünüzü hayal edin… Gün batımının altın ışıkları, tarihi binaların yüzeyinde nazikçe parlıyor. Hafif bir rüzgâr, geçmişin fısıltılarını getirirken, burnunuza ince ve davetkâr bir koku çalınıyor: Özenle kavrulmuş kahve çekirdekleri ve eritilmiş çikolatanın büyüleyici uyumu.
İşte tam da burada, 1983 Beyoğlu Çikolata ve Kahve doğdu. Biz sadece bir kafe değiliz, sadece çikolata ya da kahve sunmuyoruz. Biz, Beyoğlu’nun ruhunu bir fincana, bir lokmaya sığdırmaya çalışan bir hikâyeyiz. Her yudumda geçmişi anımsatan, her tatta bir anıyı canlandıran bir düş yolculuğu…


yıl 1983
Hikayemiz
1983 Beyoğlu, sadece bir kahve dükkânı değil, bir zaman makinesi… Bizi biz yapan, bu sokakların ruhudur; köklü tarihinden ilham aldığımız Beyoğlu’nun sanata, edebiyata ve müziğe açılan kapısıdır.
İlk yudumu aldığınızda, eski İstanbul’un seslerini duyarsınız… Eski taş sokakların yankısı, gramofondan yükselen nostaljik melodiler, ahşap sandalyelerin hafif gıcırtısı… Ve ardından çikolatamız dudağınıza değer, erir ve geçmişle bugünü birleştiren o tanıdık tat, hafızanızda yerini alır.
Her bir kahve çekirdeğimiz, dünyanın en seçkin bölgelerinden itinayla seçilir, ustalıkla kavrulur ve fincanınıza ulaşana kadar bir serüvenden geçer. Etiyopya’nın yaban mersini notaları taşıyan kahve çekirdekleri, Kolombiya’nın pürüzsüz dokusu, Brezilya’nın fındık ve çikolata uyumuyla harmanlanmış zengin aroması… Her fincanda, dünyanın dört bir yanından gelen bir lezzet yolculuğu sizi bekler.
Çikolatalarımız ise kakao çekirdeğinin özünden gelen en saf tatlarla, el işçiliğinin zarif dokunuşlarıyla hazırlanır. Yoğun kakao lezzeti, Belçika çikolatasının kadifemsi dokusu, Fındığımızın eşsiz aroması… Biz sadece kahve içmiyoruz, sadece çikolata yemiyoruz. Biz, anı yaşıyoruz, anıları paylaşmaya davet ediyoruz.

Bir fincanda kırk yılın hatrı, telvesinde gelecek saklı